Tarihçe

Sümer Kampüsü Tarihçesi

Mimari ve sanayi üretim tasarımları Sovyet danışmanlığı ve mali ve teknolojik desteğiyle gerçekleştirilen Kayseri Sümerbank Bez Fabrikası, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk büyük sanayi yatırımlarından biri olmuştur. Yerleşke, aynı zamanda Türkiye’nin taşra merkezlerinden biri olan Kayseri’nin kentsel ve ekonomik gelişimi için gerçekleştirilmiş sosyo-kültürel bir yatırıma dönüşmüştür. 1932’de proje çalışmalarına başlanan tesis, 1933-1934 yıllarında Ivan Nikolaev yönetiminde Turkstroj tarafından tasarlanmış ve 1934-1935 yıllarında inşa edilmiştir. 1996 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm devlet fabrikalarında üretimi durdurmaya karar vermesini izleyerek, Kayseri Sümerbank Bez Fabrikası 1999 yılında kapanmıştır. Ancak ulusal önemi tanınarak özelleştirme kapsamından çıkarılmış ve Erciyes Üniversitesi’ne tahsis edilmiştir. Kompleks ve bünyesinde yer alan lojmanlar dahil tüm yapılar ile müştemilatları, DOCOMOMO Türkiye’nin girişimiyle 2003 ve 2004 yıllarında kültür varlığı statüsü kazanmıştır. Yerleşke 2012’de üniversite hizmetlerinde kullanılmak üzere yeni kurulan Abdullah Gül Üniversitesi’ne tahsis edilmiştir. Alana ilişkin olarak AGÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri B. Asiliskender, N. Baturayoğlu Yöney ve Ö. Kevseroğlu Durmuş tarafından hazırlanan AGÜ Master Planı, 2014 yılında ilgili kurul tarafından onaylanmıştır. Kampüste başlayan planlama, ek yapı, esaslı ve basit onarım ve yeniden işlevlendirme çalışmaları halen devam etmektedir.

Kayseri kentinin kuzey gelişim koridoru üzerinde, demiryolu istasyonuna yakın bir konumda ve yaklaşık 922.500m2 genişliğinde bataklık bir alan üzerinde kurulan tesisin, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından devredilen alanları çıkarıldığında, AGÜ Sümer Kampüsü olarak kullanılan bugünkü alan 350.000m2 kadardır. Dik açılı bir plan sistemiyle düzenlenen komplekste büyük taban alanlı yapılar, kuzey-güney doğrultusunda şeritler halinde yerleştirilmiş ve geniş yollarla birbirinden ayrılmıştır. 1920’lerin idealist avant-garde yaklaşımları 1930’lar modernizminde yerini siyasi bir anıtsallık ile klasik oranlara bırakırken, fabrika kompleksinin Sovyet mimari ve yerleşim tasarımında sosyalist, akılcı ve işlevci etkiler ve standartlaşma izlenmektedir.

Fotoğraflar: La Turquie Kemaliste, 1935

AGÜ “toplumsal fayda” üretmeye odaklanan eğitim ve araştırma yaklaşımıyla yeni bir üniversite modeli geliştirmektedir. Bu yaklaşım, bir arada düşünmeye, tartışmaya ve üretmeye olanak sağlayan mekanlara ihtiyaç duymaktadır. Bu çerçevede AGÜ, birbiri ile iletişim içinde derslikler, atölyeler, laboratuvarlar ile kütüphane ve sosyal alan kullanımlarının yeniden tanımlandığı “açık kampüs” düzeninde yapılanmayı ilke edinmiştir. Bu, sadece öğrenciler ve çalışanlara yönelik değil, aynı zamanda Kayseri ve çevresinde yaşayanların bilim ve sanatla buluşacağı bir yerleşkedir.

AGÜ Sümer Kampüsü Master Planı, B. Asiliskender, N. Baturayoğlu Yöney, Ö. Kevseroğlu Durmuş (AGÜ Mimarlık Fakültesi), 2014

 

2014 yılında hizmete giren, yapım sistemi ve mevcut mimari kimlikten farklı yaklaşımıyla dikkat çeken AGÜ Rektörlük Binası, E. Arolat (EAA) tarafından tasarlanmıştır. 1964 yılında inşa edilen ek ambarların üzerini örten yapı, kampüsün güney sınırını tariflemekte ve ambarların kısmen korunan strüktürleri ile kurduğu ilişki ile öne çıkmaktadır. Yapı, 2016 Ulusal Mimarlık ödülüne layık görülmüştür.

AGÜ Rektörlük Binası, E. Arolat (EAA, Istanbul), 2014

2016 yılında hizmete giren Büyük Ambar Binası ile İtfaiye ve Büro Binalarının restorasyon ve yeniden işlevlendirme projeleri AGÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri B. Asiliskender ve N. Baturayoğlu Yöney tarafından tasarlanmıştır. Büyük Ambar Binası sınıflar, stüdyolar ve öğretim üyesi ve yardımcılarına ait ofisler ile öğrenci çalışma ve yaşam alanları ile yemekhane ve kafe gibi alanları içermektedir. Yapı, Türkiye Mimarlık Yıllığı 2016 seçkisinde yer almıştır. İtfaiye ve Büro Binaları ise yerleşke ile kent arasındaki sosyal ve kültürel iletişimi desteklemek üzere restoran ve öğrenci merkezi olarak işlevlendirilmiştir. Yapılar niteliksiz eklerinden arındırılarak, yeni işlevlerini destekleyecek çağdaş eklerle biçimlendirilmiştir.

Büyük Ambar Binası, B. Asiliskender, N. Baturayoğlu Yöney (AGÜ Mimarlık Fakültesi), 2016 (Fotoğraf: B. Asiliskender)

İtfaiye ve Büro Binası, B. Asiliskender, N. Baturayoğlu Yöney (AGÜ Mimarlık Fakültesi), 2016 (Fotoğraf: B. Asiliskender)

 

Yerleşkede bulunan Elektrik ve Buhar Santrali Binaları, E. Arolat (EAA) tarafından hazırlanan projelerle restore edilmiş ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi olarak yeniden işlevlendirilmiştir. Müze, H. B. Kahraman’ın küratörlüğünde Türkiye'nin demokrasi serüvenini anlatan kalıcı bir sergiye ev sahipliği yapmaktadır. Yapılar Türkiye Mimarlık Yıllığı 2016 seçkisinde yer almıştır.

Elektrik Santrali Binası, E. Arolat (EAA, Istanbul), 2016 (Fotoğraf: C. Emden)

Buhar Santrali Binası, E. Arolat (EAA, Istanbul), 2016 (Fotoğraf: C. Emden)

 

Uygulaması henüz tamamlanmayan Giriş Binaları ise AGÜ'nün üçüncü nesil üniversite misyonu doğrultusunda, üniversiteyi kent ve kentliler ile buluşturacak mekansal bir arayüz olarak tasarlanmıştır. Restorasyon ve yeniden işlevlendirme projeleri AGÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri B. Asiliskender ve N. Baturayoğlu Yöney tarafından hazırlanmıştır.

Giriş Binaları, B. Asiliskender, N. Baturayoğlu Yöney (AGÜ Mimarlık Fakültesi), 2014-2018 (imaj: KUKA, Kayseri)